McKinsey tarafından yayınlanan ‘Digital Logistics: Technology Race Gathers Momentum / Dijital lojistik: Teknoloji yarışı hız kazanıyor’ başlıklı rapordan bazı verileri sizlerle LinkedIn hesabımızdan paylaşmıştık. Gelin raporun değindiği konulara birlikte bakalım.
Raporda genel hatlarıyla, lojistik sektöründe dijitalleşmenin artan önemi ve bunun sektöre ve piyasa koşullarına etkileri üzerine derinlemesine bir analiz yapılıyor. Raporda belirtilen ana temalar, lojistik sektöründe dijital teknolojilerin nasıl bir ivme kazandığını ve bu teknolojilerin şirketlerin operasyonel verimliliğini nasıl artırdığını gösteriyor. Hem temel bulgular ve veriler hem de teknoloji ve operasyonel zorluklar arasından birkaç dikkat çekici noktayı şöyle özetlemek mümkün:
Artan teknoloji yatırımları: 2020’den bu yana, hem nakliyeciler hem de lojistik sağlayıcıları tarafından dijital teknolojilere yapılan yatırımlardaki artış trendinin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. 2020’den bu yana nakliyecilerin %87’si teknoloji yatırımlarını koruyor veya artırıyor. Lojistik sağlayıcıların da %93’ü önümüzdeki üç yıl içinde harcamalarını sürdürmeyi veya artırmayı planlıyor. Bunlar teknoloji yatırımlarındaki artış trendinin en önemli göstergeleri.
Ortak zorluklar ve çözümler: Nakliyeciler ve lojistik sağlayıcıları benzer zorluklarla karşı karşıya. Aralarında maliyet yönetimi, işgücü sıkıntıları ve verimlilik artışı gibi konular bulunduğu bu sorunlara, teknoloji çözüm sunma potansiyeline sahip.
Operasyonel performansın artışı: Dijital araçlar, lojistik planlamasında, uygulamasında ve yerleşiminde optimizasyon sağlıyor. Bu da kısa vadede %10-20, iki ila dört yıl içinde ise %20-40 performans artışı anlamına geliyor.
Şirket değerlemelerinde artış: Dijital lojistik araçlarının etkin kullanımı, şirketlerin EBITDA’sını %60’a kadar riskten koruyabileceği ve şirket değerlemelerini %20’ye kadar artırabileceğini ortaya koyuyor. Nakliyeciler ve lojistik sağlayıcıların, başarılı bir teknolojik dönüşümün ardından iki yıl içinde %5-10 arasında gelir artışı görebileceği ifade ediliyor.
Temel teknolojilerin yaygınlaşması: Depo ve taşımacılık yönetim sistemleri gibi temel teknolojiler artık yaygın olarak kullanılıyor. Hızla gelişen teknolojiler ve her aşamadaki müşteri ve kullanıcıların teknolojiye uyum sağlama hızları ile değişen beklentileri göz önüne alındığında, bu teknolojilere yatırım yapmayan şirketlerin ise rekabette geride kalması kaçınılmaz gibi görünüyor.
Teknoloji çeşitliliği ve yeni nesil çözümler: Şirketler, artık temel teknolojilerin ötesine geçerek, robotik, dijital ikizler ve gerçek zamanlı içgörüler gibi öncü çözümlere yöneliyor. Birçok lojistik hizmet sağlayıcı, taşımacılık teknolojileri arasından sekiz veya dokuz farklı teknoloji çözümüne (%34) ve depolamada ise beş veya daha fazla çözüme sahip (%37).
Yatırımın dönüşü ve değişim yönetimi: Yeni teknolojilerin entegrasyonu ve etkili kullanımı, nakliyeciler ve lojistik hizmet sağlayıcıların önlerindeki en önemli zorluklardan biri olmaya devam ediyor. Yatırımın geri dönüşü, değişim yönetimi ve eğitim ise bu sürecin temel unsurları arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, nakliyecilerin yaklaşık %68’i ve lojistik hizmet sağlayıcıların %80’i, taşımacılık dönüşümlerinde en büyük zorluğun maliyet olduğunu belirtiyor.
Gelecek perspektifi
‘Dijital lojistik: Teknoloji yarışı hız kazanıyor’ raporu, dijital lojistik teknolojilerine yapılan yatırımların şirketler için hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu teknolojilere yatırım yapmak, rekabetçi bir avantaj sağlamanın yanı sıra operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyetini artırmada kritik bir rol oynuyor. Dijital lojistik alanında yapılan yatırımlar, şirketlerin daha esnek, tahmin edilebilir, verimli ve dayanıklı lojistik işlevler geliştirmelerine olanak tanıyacak, böylece zorlu piyasa koşullarında rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevre dostu taşımacılık konusunda da atılacak dikkate değer adımlar ve sürece ilişkin yapılacak önemli iyileştirmelerin de bu konudaki rolünü göz ardı etmemek gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde, lojistik şirketlerinin dijital dönüşümü benimsemeleri ve yeni teknolojileri operasyonel modellerine entegre etmeleri bekleniyor. Bu süreç, sadece teknolojik araçların benimsenmesiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda şirketlerin iş süreçlerini, sistemlerini ve yeteneklerini dönüştürmelerini gerektirecek.
Rapor, lojistik sektöründe dijitalleşmenin sadece bir trend olmaktan çıkıp, zorlu piyasa koşullarında ayakta kalmanın ve başarılı olmanın temel bir gerekliliği haline geldiğini gösteriyor. Bu, sektördeki şirketler için hem bir fırsat hem de bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor.
Rapordaki tüm veri ve analizler, dijital lojistikteki teknoloji yarışının hız kazandığını ve lojistik şirketlerinin bu alandaki yatırımlarının öneminin arttığını gösteriyor. Şirketler, rekabetçi avantaj elde etmek, operasyonel verimliliği artırmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için dijital lojistiğe yatırım yapmaya devam ediyor. Raporda yer alan veriler, teknolojinin lojistik sektörünün geleceği üzerinde büyük bir etkiye sahip olacağını ve şirketlerin bu değişimlere adapte olmasının pazardaki konumlarını önemli ölçüde etkileyeceğini gösteriyor.
İnanılmaz bir hız kazanan teknolojik gelişmeleri ve lojistik sektöründe yaratacağı etkileri yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bakalım önümüzdeki günlerde sektörü neler bekliyor…
