Lojistiğin Temelleri

Lojistiğin temelinde ürün, fiyat, yer, zaman ve hedef kitle yer alıyor. Ticaretin de temellerini oluşturan bu unsurların doğru planlaması bir markanın başarısının da olmazsa olmazları…

E-ticaretin gelişmesi ve özellikle pandemi ile hız kazanmasıyla birlikte, lojistiğin rolü de bu süreçte son derece kritik hale geldi. Müşterilerin ihtiyaç ve beklentileri gün geçtikçe değişirken, markaların müşteri memnuniyetini artırmak için ellerinden gelenin fazlasını ortaya koyarak, daha çevik hale gelmeleri gerekiyor. Müşteri taleplerini tam anlamıyla karşılamayı başaran markalar lojistiğin temellerini oluşturan kriterleri en iyi şekilde yerine getiren markalar olarak karşımıza çıkıyor.

Hedef kitlesini ve beklentilerini bilen markanın sırtı yere gelmez

Markaların müşterilerini tanımaları esastır. Hedef kitlesini doğru tanımlayamayan, onlara nerede ve nasıl ulaşacağını, talep doğrultusunda ürünlerinin fiyatlamasını doğru yapamayan markaların işi tahmin ettiklerinden çok daha zor. Bir markanın hedef kitlesini belirlemek için ürünlerini piyasaya sürmeden önce gerekli testleri yapması, piyasayı çok iyi ve detaylı bir şekilde okuması, rekabet analizini yapması ve ürünlerinin yanı sıra lojistik yapılanmasını kusursuza yakın hale getirmesi gerekiyor.

Hammadde tedarikinde yaşanacak bir sıkıntı müşterinin ihtiyacı olan ürüne doğru zamanda, doğru yerde ve beklediği fiyata ulaşmasını engelleyecektir. Burada önemli olan kriz senaryolarına iyi çalışmak, olası krizleri en kısa sürede bertaraf ederek operasyonların kesintisiz bir şekilde yürütülmesi için gerekli önlemleri zamanında almaktır.

Lojistiğin önemli bir adımı olan envanter yönetimi ile coğrafi bölge, ihtiyaçlar, maliyetler, rekabet gibi faktörleri değerlendirerek yapılacak fiyatlandırma sayesinde hem markalar karlılıklarını koruyabilir hem de müşteriler ihtiyaçları olan ürünleri beklentilerine uygun fiyatlarla satın alabilir.

Markalar müşterilere ihtiyaçları olan ürünü uygun zaman ve yerde sunabilmeli

Tüketim sürecinde mağazadan alışveriş yeniden ilk sıradaki yerini almak üzere emin adımlarla ilerliyor. E-ticaret sitelerinden sipariş vererek ihtiyaçları olan ürüne hızla sahip olmaya alışan müşteriler, benzer şekilde istedikleri mağazada o ürüne ulaşabilmeyi bekliyor. İşte bu noktada müşterinin olası ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, renk, beden ve miktara göre yeterli ürünün temin edilmesini sağlayacak lojistiği kurgulamak markaların temel görevlerinden.

Müşteriler için zamanlama her şeydir. İster bir doğum günü hediyesi alacak kişi, ister üretim için hammadde satın alan bir üretici olsun, tüm müşteriler ihtiyaçları olanı tam da o anda almak isterler. Bu noktada tedarikte yaşanabilecek bir aksaklık müşteri kaybına neden olabilir. Benzer şekilde müşterilerin satın almak istediklerini ürüne ulaşabilmeleri de çok önemli. E-ticaret sitesinden verdiği siparişin doğru adrese teslim edilmesini bekleyen bir müşteri ile, istediği ürünü almak için yolunun üzerindeki herhangi bir mağazaya giden müşteri arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de istediği ürünün doğru zamanda doğru yerde olmasını bekler. Lojistik operasyonlarının en önemli başarı kriterleri arasında işte bu müşterilerin beklentilerini karşılamak vardır.

Miktar ve koşullar müşteriler açısından belirleyici

Müşterilerin alışveriş alışkanlıklarının analizi markalara üretim ve lojistik yol haritası çizebilmeleri açısından önemli veriler sağlayabilir. Markalar, hangi üründen hangi koşullarda ve ne miktarda satıldığını bilerek, bunun dönemsel etkilerle nasıl şekillendiğini takip ederek buna göre üretim, sevkiyat süreçlerini düzenlemelidir. Pazarlama, satış ve lojistik ekiplerinin birbirlerini destekleyerek bir bütün olarak ve sürekli iletişim halinde hareket etmesini gerektiren bugünün koşullarında çevik kararlar alarak bunu hızla uygulamaya geçirmek de olmazsa olmazlar arasında.

Bunun en iyi örneklerini pandemi sürecinde gördük. Hızlı değişime gerek ekipleriyle gerek teknolojik altyapıları ve çeviklikleriyle ayak uydurabilen markalar güçlerine güç katarken, bunların hızına yetişemeyerek geride kalan markalar çoğunlukla yok olmakla karşı karşıya kaldı. Pandemiyi geride bırakmış olsak da artık müşteriler o iki yıllık dönemde edindikleri alışkanlıklarından pek de vazgeçecek gibi görünmüyor. Bu nedenle markalar geriye dönmek yerine kendilerini sürekli geliştirmeye devam ederek üretimden pazarlamaya, satıştan lojistiğe kadar tüm süreçlerini sürekli iyileştirmek için çalışmak durumunda.

Sonuç olarak, lojistiğin temellerini sağlam kuran markalar, müşteri memnuniyeti, çalışan memnuniyeti, rekabet ve piyasa koşulları gibi pek çok konuda daha güçlü durabilir. Her şeyin başı lojistik, ihmale gelmediği gibi tam tersine çok daha fazla planlama gerektirir!

Nullam quis risus eget urna mollis ornare vel eu leo. Aenean lacinia bibendum nulla sed